Ne sonbahar ne de kış soğutur bu gönlümü
Her yandan alev alsam köze meydan okurum!
Eşim,dostum ahbabım varsın duymasın beni
Sözlüklere damlasam söze meydan okurum!
İster yolum sarp olsun isterse de çakıllı
Kalemim nişanımdır bak sinemde takılı
İsteyen deli desin isteyen de akıllı
Bir yol çizdim kendime düze meydan okurum!
Tuzak olsa her yerde akıl almaz biçim de
Namerte nam verilse mertte benim içimde
Bir tek yürek ararken yürekçikler içinde
Görmeyen bakar köre göze meydan okurum!
Sebepsiz çok sebepler her an çıksa karşıma
Bir günde iki defa girsem yeni yaşıma
Varsın dünya kurulsun taht misali başıma
Bire bin haykırıp ta yüze meydan okurum!
Aynalar dostum benim baksam düşman bakıyor
Her geçen gün her saat içimi karartıyor
Hep sormuştum kendime kim kimi ağlatıyor
Gözlerimden yaş sızsa yüze meydan okurum!
Sırrımı aynaların sırlarına bırakıp
Sırrı dökülene dek yüreğime kapatıp
İbret olsun diyerek kendime bakıp bakıp
Yüzümdeki kedere ize meydan okurum!
Ay buluta saklansa karanlık olur yollar
Fırtınalar kudursa eğilir bütün dallar
Kime faydası var ki,gönül kırdı mı kullar
Yaradana sığınıp yoza meydan okurum..!
M. Levent ÖZGEÇ
Gönül Pınarı Kitabından