Yasak bir sevdaya düştük
Sen yağmursun ben bulut.
Senin umutlarını hayat çiçekleri süsler
Onun için düşersin toprağa doğru,
Benim başımda ise; ilahi sevda rüzgarları eser
Onun için yükselirim göklere doğru.
Ortak noktası yok.
Ortak vatanı yok bu sevdanın…


Ah yağmur!
Sen nice varlığa su verirken
Ben yanık yanık dolaşırım göklerde
Sen yaşarken bütün yeşilliklerde
Ben yavaş yavaş tükenirim.
Sen filizlenirken umut umut,
Ben bitmemek için direnirim…


Günahtan kaçışımı sorguluyor zamane
Anlamamışlar daha,,
İlahi sevdanın yanında kul sevdasının hükümsüzlüğünü
Platonik sanıyor,
Büyük sevdanın küçük sevdalara galibiyetini.
Yanıyorum, kuruyorum
Yüküm hafifliyor
Uçuyorum…

Hani bir çağlayanın başında kavuşmuştuk,
Sen, gözyaşlarıyla doldurmuştun ırmağı,
Ben taşlara çarpa çarpa ısıtmıştım karlı dağların tepesini.
Teninden süzülüşümü bilirim,
Birde senin sıcacık çağlayana akışını..
Ben biraz yağmura benzemiştim
Sen ise bembeyaz bir buluta.
Ne çok yakınlaştık!
Ne çok yakıştık!


Tohuma can olur bir damlan,
Her halinle hayatı anlatırsın.
Senin dokunduğun yer canlanır,
Bana değen kuşların kanatları yanar
Bana değen hayvanların gözleri kanlanır.


Yasak bir sevdaya düştük
Sen yağmursun ben bulut.
Senin umutlarını hayat çiçekleri süsler
Onun için düşersin toprağa doğru,
Benim başımda ise; ilahi sevda rüzgarları eser
Onun için yükselirim göklere doğru.
Ortak noktası yok.
Ortak vatanı yok bu sevdanın…
18.11.09